15 Temmuz 2010 Perşembe

Üsküdar: Gülnuş Sultan'ı Ziyaret 1

<< Önceki

Mihrimah Sultan Camii'nden çıkınca, yanındaki merdivenli sokak, sokağın başındaki sevimli evin önünde fotoğraf çekiyor; ama gizemli merdivenlerin çağrısına kulaklarımızı tıkıyor ve planımıza sadık kalıyoruz: Yeni Valide Camii'ni görmeye gideceğiz.

Yaklaşık 160 yaş daha genç olan bu cami, Mihrimah Sultan Camii gibi bir setin üstünden seyretmiyor meydanı, tam çarşının içinde yer alıyor. Cami avlusuna açılan kapılar Çarşı Kapısı, Uncular Kapısı, Mektep Kapısı gibi isimlerle anılırmış, nasıl da günlük hayatın ortayerinde olduğu kapılarının isimlerinden bile belli...

Camiye adını veren Gülnuş Sultan, Osmanlı sarayının en mesut kadınıydı diyorlar. Venedikli bir ailenin kızı iken 5 yaşlarında cariye olarak yetiştirilmek üzere İstanbul'a gelmiş. Girit'in Resmo kentini fetheden komutan, zaferin şerefine bir gemiyle saraya hediye olarak göndermiş onu başka kızlarla birlikte. İyi bir eğitim alıp padişaha eş olacak cariyeler arasına girmiş. IV. Mehmet hayatı boyunca onu sevmiş, pek meraklısı olduğu avlara giderken bile onsuz yapamamış, gümüş kupa içinde eşi Gülnuş'u da götürmüş...Seferlere de birlikte çıkmışlar, 9 yaşındaki oğlu Mustafa'nın elinden tutup Hotin Seferi'ne katıldığında hamile olan Gülnuş Sultan, Osmanlı tarihinde hamile olarak sefere katılan ilk haseki olarak tarihte yerini almış! İkinci oğulları Ahmet, işte bu sefer sırasında Hacıoğlupazarı kışlağında (bugünkü Bulgaristan'da) dünyaya gelir. Padişah, fethettiği topraklarda camiye çevirdiği kiliselere, ikinci oğullarıın dünyaya getiren sevgili hasekisinin adını verir.

Gülnuş Sultan sevmenin sevilmenin tadını çıkarmış olacak, komşu külliyeyi yaptıran Mihrimah Sultan'ın aksine devlet işlerine hiç karışmayan bir saray kadınıymış; ne eşinin, ne oğullarının saltanatında.... Saray kadınlarının devlet işlerine karışmasını "zararlı" gören tarihçiler, ondan "örnek bir saray kadını" diye bahsediyor.

Ardı ardına iki oğlu da Osmanlı tahtına oturduğundan, hayatında 2 defa ve toplam 20 yıl süreyle Valide Sultan olmuş. Ancak kocası ile oğullarının saltanatı arasında saraydan uzaklaştırılıp ailecek hapis tutuldukları mutsuz bir dönem de var hayatında (Kocası 1687'de tahttan çekilmek zorunda kaldığında, Osmanlı tahtına sırayla IV. Mehmet'in kardeşleri II. Süleyman ve III. Ahmet oturur; Gülnuş Sultan, kocası ve oğullarıyla Edirne'de hapis yaşamı sürer).

Yedi yıl süren bu dönem, oğlu Mustafa'nın tahta çıkması ile son bulur. Artık Valide Sultan olmuştur. Oğlu Galata'da bir cami yaptırır anasına ama günümüze gelememiş bu yapı. 8 yıl sonra tahttan çekilmek zorunda kalır II. Mustafa; onun yerini alan; ana-baba bir kardeşi Ahmet'tir. III. Ahmet de (resmi yanda) bir külliye yaptırmış annesine; işte Üsküdar İskele Meydanı'nda gezdiğimiz cami onun yaptırdığı külliyenin parçasıdır.



Sonraki >>

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder