15 Ekim 2014 Çarşamba

Biplesek de mi yayımlasak, biplemeden mi yayınlasak..

Gündemden kaçıyorum. Dizilerden de kaçıyorum. TV’de sadece doğa belgeselleri izliyorum. Geçen gün izlediğim bir belgesel arılarla ilgiliydi. Bal arılarının üstün koklama duyularının narkotik ekipleri tarafından uyuşturucu aramada kullanılabildiği; narkotik köpeği yerine narkotik arıları yetiştirildiğinden bahsediyordu. Çok ilginç bilgiler edindim. 36 arı belirli kokulara dillerini çıkararak tepki vermek üzere şartlandırılıyor,  içinde optik sensor bulunan bir kutunun içindeki özel minik kutucuklarına yerleştiriliyorlar. Optik sensor dillerini ne zaman çıkardıklarını tespit ediyor ve kutuyu taşıyan kişi uyarılıyor… Ama benim derdim arılar falan değil.

Asıl meselem şu; belgeseli izlemek çok zor oldu çünkü anlatıcının sesi habire biip biip diye kesiliyordu!  Malum, ekranlarda alkol-uyuşturucu yasağı var.  Sigara-alkol tüketirken gösterilmiyor kimse; ağzındaki sigara, elindeki içki bardağı “mozaikleniyor”,  “mavi gülleniyor” ve “sakıncalı” kavramların ismi geçerse o kaka kelime yerine biip sesi duyuluyor. Benim balarısı belgeselinin biplenmesi de bu yasakla ilgili sanırım.

Halbuki televizyondaki alkol-sigara-uyuşturucu yasağı konusundaki yasa maddesi şöyle diyor: “Televizyonlarda yayınlanan dizi, film ve müzik kliplerinde alkollü içkileri özendirici görüntülere yer verilemez”.  Öyleyse  örneğin bu  belgeseldeki anlatıcı “Gümrük noktalarında eroin, kokain gibi uyuşturucu maddelerin tespitinde arıların koku duyusundan yararlanılabilir. ” şeklinde bir cümle kurduğunda biplenmeden yayımlanırsa yasa çiğnenmiş olur mu? Olmaz.  Ortada özendirici bir görüntü veya sözel ifade de yokken kelimeleri sansürleyip “biip, biip gibi biip maddelerin tespiti” diye yayınlamak saçmalık değil midir? Evet saçmalıktır.


Merak ediyorum acaba benim bilmediğim başka bir yasa veya yönetmelik mi söz konusu? "Alkol", "eroin", "kokain", "uyuşturucu", "sigara" gibi kelimeleri ağza almak her ne bağlamda olursa olsun, ister özendirici, ister bilgilendirici, ister tiksindirici gene de yasak mı? Yoksa televizyon yayıncıları mı özendirici görüntülere yer verme yasağını aşırı bir hassasiyetle yorumlayıp her şeyi bipliyorlar. Sahi bu aşırılık kimin marifeti acaba?